AKP’li Cumhurbaşkanı, “Kanal İstanbul projesini inadına yapacağız!” dedi. “Bu işten ne ana muhalefet ne İBB anlar” diye de ekledi. 

“Neyin inadına” diye sormak gerekiyor kendisine. 

Bir emlak ve rant projesi olan Kanal İstanbul’a karşı çıkan bilim insanlarının inadına mı?

Planda 36 bin 453 hektar (yani 3. köprü ve 3. havalimanı için ayrılan alanın 4 katından da fazla) alanın konutlara ayrılmasına karşı çıkanların inadına mı?

Bu konut alanları ile birlikte tarım alanlarının yüzde 60’ının yapılaşmaya açılacak olmasını yanlış bulanların inadına mı?

Sazlıdere ve Küçükçekmece göllerinde oluşacak tahribat nedeniyle Marmara Denizi’nin oksijensiz kalması sonucunda yoğun bir çürük yumurta kokusunun çevreyi saracak olmasına hayır diyenlerin inadına mı?

Hafriyat atıkları ile Karadeniz sahillerine 38 kilometrekarelik bir dolgu alanı yapılması yüzünden birçok deniz canlısının üreme, gelişme ve beslenme alanlarının yok edilmesini durdurmak isteyenlerin inadına mı?

Kanalın neden olacağı arazi kullanım değişikliğinden 700 bin ton karbondioksit eşdeğeri salım, yeni havaalanı ve yeni köprüden 4.4 milyon karbondioksit eşdeğeri salım gerçekleşmesini engellemek isteyenlerin inadına mı?

İstanbul’un su ihtiyacının yüzde 29’unu karşılayan Terkos ve Sazlıdere gibi önemli su kaynaklarının yok edilmesiyle büyük bir felaketle karşı karşıya kalınmasını önlemeye çalışanların inadına mı?

***

Proje, Türkiye’nin güvenliği için son derece önemli olan Montrö Sözleşmesi’nin sona erdirilmesini tetikleyebilecek nitelikte olduğundan uyarıda bulunanların inadına mı? Proje, ABD’nin jeopolitik hedeflerine hizmet ettiği için güvenlik riski nedeniyle karşı çıkanların inadına mı? 

Kanal İstanbul için tüketilecek kaynaklarla İstanbul depremine ilişkin yıkım ve can kaybı risklerinin büyük ölçülerde azaltılabileceğini düşünenlerin inadına mı?

Deprem tedbirlerinin alınmasının daha öncelikli olduğunu düşünen 15-30 yaş arası gençlerin yüzde 98’inin inadına mı?

Projenin faydalı ve gerekli olduğunu düşünenler, toplumun üçte birinden azken, projeye karşı olan ezici çoğunluğun inadına mı? 

Sayılarla anlatırsak...

Türkiye’nin toplam bütçesinin yüzde 11’ine denk gelen bir maliyet getiren, 136 milyon metrekarelik tarım alanının ve 13 milyon metrekare mera alanının yok olmasına,

200 bin adet ağaç kaybı yaşanmasına,

17 milyon metrekare sit alanının etkilenmesine,

Yıllık 33 milyon metreküp su kaybı yaşanmasına,

1.2 milyon yeni nüfus eklenmesine,

83 milyon metrekare yeni gelişme alanının imara açılmasına,

3.4 milyon yeni yolculuğun oluşmasına,

Balık göç yollarının etkilenmesine hayır diyenlerin inadına mı yapacaksınız bu projeyi?

***

Çok açık ki Kanal İstanbul, bir gayrimenkul ve eko-kırım projesidir. İnatlaşılan bilimdir, akıldır, mantıktır, doğadır ve kamu yararıdır!

Öyleyse bilimden, akıldan, mantıktan ve doğadan yana olan bizler de kamu yararı için bu rant projesine karşı duracağız. İklim krizi ile mücadele edilmesi gerekirken, topluma onarılması olanaksız maliyetler yüklemeyi planlayan yıkım projesini reddedeceğiz. 

İstanbul kentine ve gezegendeki yaşama karşı tarihi bir sorumluluktur bu!

“İnadına yapacağız!” diyenler, demokrasilerde halkla inatlaşılmayacağını, gezegende ise son sözün doğaya ait olduğunu öğrenecek.